Telefon Hesabı Nasıl Silinir? Dijital Dünyadan Çıkışın Hikâyesi ve Gerçekler Teknoloji çağında doğan bir nesil için “hesap silmek” küçük bir eylem gibi görünebilir. Ama aslında bu, bazen bir sayfayı kapatmak, bazen yeni bir başlangıç yapmak, bazen de dijital yüklerinden kurtulmak anlamına gelir. Bugün size sadece teknik bir rehber sunmak istemiyorum; aynı zamanda neden bu kadar çok insanın artık “telefon hesabı silme” arayışına girdiğini, bunun ardındaki hikâyeleri ve verileri de anlatacağım. Çünkü bir hesabı silmek, düşündüğünüzden daha derin bir karardır. — Dijital Hayatta Hesap Silmenin Artan Önemi Dijitalleşmenin hayatımızı kolaylaştırdığı inkâr edilemez. Ancak her kolaylığın bir de bedeli var. 2024 yılında…
Yorum BırakYazar: admin
Bir Antropoloğun Gözünden: Gün Batımının Rengi Nedir? Kültürlerin çeşitliliğiyle büyülenen bir antropolog olarak, dünyayı anlamanın en güzel yollarından birinin gökyüzüne bakmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü her toplum, göğe başka bir anlam yükler; her renk, bir kimliğin yankısıdır. “Gün batımı rengi nedir?” sorusu, sadece bir doğa olayına değil, insanın anlam üretme biçimine dair derin bir sorgulamayı da beraberinde getirir. Renk, yalnızca görsel bir olgu değil; aynı zamanda bir sembolik dil, bir kültürel kimlik ifadesidir. Gün batımı, dünyanın her yerinde aynı anda gerçekleşmez ama her yerde aynı duyguyu uyandırır: bitişin içinde yeniden doğuşu. Antropolojik olarak, bu duygu bir ritüel geçiştir — gündüzün ölümü,…
4 YorumGözü Doymaz Nasıl Yazılır? İktidarın Açgözlülüğü Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Gücün Sonsuz İştahı Toplumların tarihine baktığımızda, her dönemin en temel sorularından biri şudur: İktidar ne zaman doyar? Gücün yapısı gereği, doyum bilmez bir yönü vardır. “Gözü doymaz” ifadesi tam da bu durumu anlatır. Türkçede bitişik mi, ayrı mı yazılır sorusuna kısa cevap verebiliriz: “Gözü doymaz” ayrı yazılır. Ancak siyaset bilimi açısından bu ifade, yalnızca bir yazım kuralı meselesi değildir — aynı zamanda bir politik davranış modelinin metaforudur. Bir siyaset bilimci olarak meseleye baktığımızda “gözü doymaz” olmak, bireysel bir hırsın ötesinde, sistemik bir sorunun dışavurumudur. İktidar,…
4 YorumKasımiye Medresesi’nin Tamamlanışına Dair Duygusal Bir Hikâye Zamanı Aşan Taşların Ardındaki İnsan Hikâyesi Bazı yapılar vardır ki yalnızca taş ve harçtan ibaret değildir; onların her bir köşesinde insan ruhunun izleri, umutların ve hayallerin yankısı saklıdır. Bugün size, Mardin’in gururu olan Kasımiye Medresesi’nin tamamlanışının ardındaki derin ve duygusal bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Bu yalnızca bir mimari eser değil, insanoğlunun azminin, sevdanın, stratejinin ve empatinin nasıl birleşip ölümsüz bir miras yarattığının da hikâyesidir. Yarım Kalan Bir Rüya Kasımiye Medresesi’nin temelleri Artuklu Beyliği döneminde atılmıştı. Ancak zamanın savaşları, taht kavgaları ve ihanetleri arasında bu görkemli yapı tamamlanamamış, yarım bir rüya gibi Mardin’in ufkunda…
Yorum BırakHemoroid Tedavi Edilmezse Ne Olur? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomik Bir Giriş Bir ekonomist olarak, sağlık sorunlarına dair kararlar genellikle yalnızca bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de geniş yankılar uyandırır. İnsanlar sağlıklarıyla ilgili kararlar alırken, tedavi seçenekleri ve bunlara erişim konusunda çeşitli engellerle karşılaşabilirler. Hemoroid gibi yaygın bir sağlık sorununda tedavi edilmemesi durumunda, hem bireylerin yaşam kalitesi hem de ekonominin genel işleyişi üzerinde önemli etkiler ortaya çıkabilir. Bu yazıda, hemoroid tedavi edilmediğinde birey ve toplum üzerindeki ekonomik etkilerini piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah çerçevesinde ele alacağız. Piyasa Dinamikleri ve Sağlık Hizmetlerine…
Yorum Bırak4 Mevsim Yeşil Kalan Ağaçlar Nelerdir? Antropolojik Bir Bakışla Yeşilin Ritüeli Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürlerin Yeşil Hafızası Bir antropolog olarak doğayı yalnızca biyolojik bir varlıklar bütünü olarak değil, insan kültürünün derin anlamlar yüklediği bir sahne olarak görürüm. 4 mevsim yeşil kalan ağaçlar denince akla ilk gelen çam, servi, defne veya zeytin olabilir. Ancak bu ağaçlar sadece botanik varlıklar değildir; onlar insanlığın süreklilik, direniş ve yenilenme arzusunun sembolleridir. Bu yazıda, her daim yeşil kalmayı başaran bu ağaçların, farklı kültürlerde nasıl anlamlar taşıdığını, ritüellerde nasıl yer aldığını ve topluluk kimliklerine nasıl yön verdiğini antropolojik bir bakışla inceleyeceğiz. — Doğanın Antropolojisi: Yeşilin Sürekliliği…
Yorum BırakKanat Yüklemesi Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Bakış Bazen bir kavramı anlamak için sadece teknik tanımına değil, onun dünyadaki yankılarına da kulak vermek gerekir. “Kanat yüklemesi” de bunlardan biri. Havacılık dünyasında sıkça duyduğumuz bu terim, sadece uçak mühendislerinin masasındaki bir hesap değil; farklı coğrafyalarda farklı anlamlar kazanmış, kültürlerin ve toplumların teknolojiye bakışını şekillendiren bir fikir haline gelmiştir. Bu yazıda, kanat yüklemesini hem küresel hem yerel bakış açılarıyla ele alarak, bu kavramın ardındaki çok katmanlı dünyayı keşfe çıkıyoruz. Kanat Yüklemesinin Temel Tanımı En basit haliyle kanat yüklemesi (wing loading), bir uçağın toplam ağırlığının kanat alanına bölünmesiyle elde edilen değerdir.…
8 YorumTeşhis mi Tehşis mi? Kültürlerin Diline Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, dillerin gizemli dünyasında dolaşmak her zaman büyüleyici gelmiştir. Çünkü dil, yalnızca iletişim aracı değil; bir toplumun kültürel belleği, düşünme biçimi ve dünyayı algılama şeklidir. İşte tam da bu noktada “teşhis mi tehşis mi?” sorusu, yüzeyde basit bir yazım meselesi gibi görünse de, derinlerde bir kültürel ve sembolik tartışmayı barındırır. Dilin küçük farkları bile, toplulukların anlam dünyalarını, kimliklerini ve ritüellerini nasıl kurduğunu gözler önüne serer. Dil Bir Kültür Haritasıdır Her kelime, ait olduğu toplumun bir yansımasıdır. Teşhis kelimesi, Arapça kökenlidir ve “tanımlama, belirleme, bir durumu saptama” anlamına gelir. “Tehşis”…
4 YorumSüper Güç Olmak Nedir? Toplumsal Bir Bakış Bir sosyolog olarak, “süper güç” kavramını yalnızca devletlerin askeri ya da ekonomik kudretiyle açıklamak bana eksik gelir. Çünkü güç, toplumsal yapının en derin katmanlarında şekillenir; bireylerin birbirleriyle kurdukları ilişkilerde, rollerinde, hatta sessizliklerinde bile gizlidir. Bu nedenle “süper güç olmak”, yalnızca politik bir üstünlük değil, aynı zamanda bir toplumun iç dinamiklerinin ne kadar güçlü bir dayanışma ve anlam üretme kapasitesine sahip olduğuyla da ilgilidir. Toplumsal Yapıların Gücü: Normlar ve Düzen Her toplum, bireylerin davranışlarını yönlendiren görünmez kurallarla örülüdür. Bu kurallar —normlar— sadece yasal ya da ahlaki sınırlar değil, aynı zamanda kim olduğumuzu belirleyen sosyal…
8 YorumRaf Açılımı Nedir? Öğrenmenin Katmanlarını Keşfetmek Bir eğitimci için en büyüleyici şey, öğrenmenin sadece bilgi edinmek değil, insanın kendi potansiyelini keşfetme yolculuğu olduğunu görmektir. Öğrenme; tıpkı bir raf gibi, her seviyesinde yeni anlamlar, yeni bakış açıları barındırır. Raf açılımı kavramı da bu bağlamda, bilginin sadece depolanmadığı, aynı zamanda yeniden düzenlendiği, yorumlandığı ve dönüştürüldüğü bir pedagojik süreçtir. Peki, raf açılımı nedir ve eğitim dünyasında neden bu kadar önemlidir? Raf Açılımı: Bilginin Yeniden Düzenlenmesi Raf açılımı terimi, eğitimde bilgi birikiminin yüzeysel bir sıralamadan çıkarılıp, derinlemesine bir anlamlandırma sürecine dönüştürülmesini ifade eder. Tıpkı bir kütüphanedeki rafları yeniden düzenlemek gibi, birey de zihnindeki bilgileri…
6 Yorum