Erzurum’da Ermenilere Karşı Kim Savaştı? Toplumsal Yapıların ve Güç Dinamiklerinin Analizi Bir araştırmacı olarak toplumsal yapıların bireyler ve gruplar üzerindeki etkilerini anlamak, çoğu zaman tarihsel olayların derinliklerine inmekle mümkün olur. Bu, özellikle karmaşık toplumsal ilişkilerin ve gücün nasıl şekillendiğini anlamamıza yardımcı olur. Erzurum, Türk-Ermeni çatışması ve özellikle 1915 olayları açısından oldukça önemli bir şehir. Bu şehirde, Ermenilere karşı kimlerin savaştığını araştırmak sadece askeri bir müdahaleyi değil, aynı zamanda o dönemdeki toplumsal yapıları, güç ilişkilerini, cinsiyet rollerini ve kültürel pratikleri de anlamamızı gerektirir. Erzurum’da Ermenilere karşı savaşan güçlerin kimler olduğunu incelemek, aynı zamanda bir halkın toplumsal normlarına, dayanışma biçimlerine ve tarihsel…
Yorum BırakGörsel Hikaye Günlüğü Yazılar
Askerde Hangi Telefon Serbest? Kuralların Kökeni, Bugünü ve Yarınını Konuşalım Kışlanın kapısından içeri adım attığınızda cep telefonunuzla ilişkiniz değişir; bu sadece bir “cihaz yasağı” meselesi değil, disiplin, mahremiyet ve güvenlik dengesinin parçasıdır. Ben bu konuyu tutkuyla kurcalamayı seviyorum; çünkü bir yanda sevdiklerinle haberleşme ihtiyacı, diğer yanda birliğin güvenliği var. Gelin “Askerde hangi telefon serbest?” sorusunu kökenlerinden bugüne ve yarına doğru, samimi ama veriyle destekli bir yolculukla ele alalım. Nereden Geldik? (Kökenler ve mantık) Askerî yapılarda iletişim kısıtları yeni değil: amaç, birlik disiplini ve operasyon güvenliği (OPSEC). Akıllı telefonlar; kamera, mikrofon, konum ve internet özellikleriyle bilgi sızıntısı riskini büyütüyor. Bu yüzden…
Yorum BırakIs Güvey Ne Demek? İktidarın, Toplumun ve Cinsiyetin Kesişim Noktasında Bir Kavram Bir siyaset bilimci olarak güç, iktidar ve toplumsal düzen kavramlarını incelerken sık sık dilin, kültürün ve toplumsal normların siyasal yapılar üzerindeki etkisine dikkat ederim. Türkçe’de gündelik yaşamda kullanılan bir ifade olan “is güvey”, ilk bakışta sıradan bir deyim gibi görünebilir. Ancak bu kavramın altında yatan güç ilişkileri, cinsiyet rolleri ve toplumsal düzenin dinamikleri, siyaset biliminin temel meselelerine ışık tutar. Peki, is güvey ne demek? Ve neden bu kadar sıradan bir kelime, aslında iktidarın toplumsal köklerine dair derin bir sembol haline geliyor? Dil, Güç ve İktidar: “Is Güvey”in Politik…
Yorum Bırakİnanç, Arzu ve Denge: Antropolojik Bir Bakışla “Hırs Nedir?” ve İslamiyet’te Hırsın Anlamı Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen bir antropolog olarak insan davranışlarını yalnızca biyolojik dürtülerle değil, inanç sistemleri ve sembolik anlamlar üzerinden anlamlandırırım. Her toplum, arzu ve sınır arasındaki çizgiyi kendi ahlaki kodlarıyla çizer. Bu bağlamda “Hırs nedir?” sorusu yalnızca bireysel bir dürtünün açıklaması değil; bir toplumun, özellikle de İslam kültürünün insan doğasına verdiği cevabın aynasıdır. Antropolojik Çerçeve: Hırsın Evrensel İzleri Hırs, insanın arzulama kapasitesinin bir dışavurumudur. Antropolojik olarak, hırsın kökeni toplumsal rekabetle, statüyle ve aidiyetle ilişkilidir. İlkel kabilelerde bile av paylaşımında, liderlikte ya da ritüel başarılarda “daha fazlasına sahip olma”…
Yorum BırakTelefon Hesabı Nasıl Silinir? Dijital Dünyadan Çıkışın Hikâyesi ve Gerçekler Teknoloji çağında doğan bir nesil için “hesap silmek” küçük bir eylem gibi görünebilir. Ama aslında bu, bazen bir sayfayı kapatmak, bazen yeni bir başlangıç yapmak, bazen de dijital yüklerinden kurtulmak anlamına gelir. Bugün size sadece teknik bir rehber sunmak istemiyorum; aynı zamanda neden bu kadar çok insanın artık “telefon hesabı silme” arayışına girdiğini, bunun ardındaki hikâyeleri ve verileri de anlatacağım. Çünkü bir hesabı silmek, düşündüğünüzden daha derin bir karardır. — Dijital Hayatta Hesap Silmenin Artan Önemi Dijitalleşmenin hayatımızı kolaylaştırdığı inkâr edilemez. Ancak her kolaylığın bir de bedeli var. 2024 yılında…
Yorum BırakBir Antropoloğun Gözünden: Gün Batımının Rengi Nedir? Kültürlerin çeşitliliğiyle büyülenen bir antropolog olarak, dünyayı anlamanın en güzel yollarından birinin gökyüzüne bakmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü her toplum, göğe başka bir anlam yükler; her renk, bir kimliğin yankısıdır. “Gün batımı rengi nedir?” sorusu, sadece bir doğa olayına değil, insanın anlam üretme biçimine dair derin bir sorgulamayı da beraberinde getirir. Renk, yalnızca görsel bir olgu değil; aynı zamanda bir sembolik dil, bir kültürel kimlik ifadesidir. Gün batımı, dünyanın her yerinde aynı anda gerçekleşmez ama her yerde aynı duyguyu uyandırır: bitişin içinde yeniden doğuşu. Antropolojik olarak, bu duygu bir ritüel geçiştir — gündüzün ölümü,…
4 YorumGözü Doymaz Nasıl Yazılır? İktidarın Açgözlülüğü Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Gücün Sonsuz İştahı Toplumların tarihine baktığımızda, her dönemin en temel sorularından biri şudur: İktidar ne zaman doyar? Gücün yapısı gereği, doyum bilmez bir yönü vardır. “Gözü doymaz” ifadesi tam da bu durumu anlatır. Türkçede bitişik mi, ayrı mı yazılır sorusuna kısa cevap verebiliriz: “Gözü doymaz” ayrı yazılır. Ancak siyaset bilimi açısından bu ifade, yalnızca bir yazım kuralı meselesi değildir — aynı zamanda bir politik davranış modelinin metaforudur. Bir siyaset bilimci olarak meseleye baktığımızda “gözü doymaz” olmak, bireysel bir hırsın ötesinde, sistemik bir sorunun dışavurumudur. İktidar,…
4 YorumKasımiye Medresesi’nin Tamamlanışına Dair Duygusal Bir Hikâye Zamanı Aşan Taşların Ardındaki İnsan Hikâyesi Bazı yapılar vardır ki yalnızca taş ve harçtan ibaret değildir; onların her bir köşesinde insan ruhunun izleri, umutların ve hayallerin yankısı saklıdır. Bugün size, Mardin’in gururu olan Kasımiye Medresesi’nin tamamlanışının ardındaki derin ve duygusal bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Bu yalnızca bir mimari eser değil, insanoğlunun azminin, sevdanın, stratejinin ve empatinin nasıl birleşip ölümsüz bir miras yarattığının da hikâyesidir. Yarım Kalan Bir Rüya Kasımiye Medresesi’nin temelleri Artuklu Beyliği döneminde atılmıştı. Ancak zamanın savaşları, taht kavgaları ve ihanetleri arasında bu görkemli yapı tamamlanamamış, yarım bir rüya gibi Mardin’in ufkunda…
Yorum BırakHemoroid Tedavi Edilmezse Ne Olur? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomik Bir Giriş Bir ekonomist olarak, sağlık sorunlarına dair kararlar genellikle yalnızca bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de geniş yankılar uyandırır. İnsanlar sağlıklarıyla ilgili kararlar alırken, tedavi seçenekleri ve bunlara erişim konusunda çeşitli engellerle karşılaşabilirler. Hemoroid gibi yaygın bir sağlık sorununda tedavi edilmemesi durumunda, hem bireylerin yaşam kalitesi hem de ekonominin genel işleyişi üzerinde önemli etkiler ortaya çıkabilir. Bu yazıda, hemoroid tedavi edilmediğinde birey ve toplum üzerindeki ekonomik etkilerini piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah çerçevesinde ele alacağız. Piyasa Dinamikleri ve Sağlık Hizmetlerine…
Yorum Bırak4 Mevsim Yeşil Kalan Ağaçlar Nelerdir? Antropolojik Bir Bakışla Yeşilin Ritüeli Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürlerin Yeşil Hafızası Bir antropolog olarak doğayı yalnızca biyolojik bir varlıklar bütünü olarak değil, insan kültürünün derin anlamlar yüklediği bir sahne olarak görürüm. 4 mevsim yeşil kalan ağaçlar denince akla ilk gelen çam, servi, defne veya zeytin olabilir. Ancak bu ağaçlar sadece botanik varlıklar değildir; onlar insanlığın süreklilik, direniş ve yenilenme arzusunun sembolleridir. Bu yazıda, her daim yeşil kalmayı başaran bu ağaçların, farklı kültürlerde nasıl anlamlar taşıdığını, ritüellerde nasıl yer aldığını ve topluluk kimliklerine nasıl yön verdiğini antropolojik bir bakışla inceleyeceğiz. — Doğanın Antropolojisi: Yeşilin Sürekliliği…
Yorum Bırak